Doğum Kontrol
Yöntemleri
Tüm aileler ve bireyler kendi doğurganlık
davranışları konusunda doğru bilgiye dayalı, bilinçli ve gönüllü bir seçim
yapmalıdırlar. Böylece istemedikleri gebeliklerden sağlıklı ve etkin bir
biçimde korunabilirler.
A-Doğal Yöntemler
Doğal aile planlaması çiftlerin doğurganlık
bilinci ile gebeliği önlemeyi ya da oluşturmayı sağlayan bazı kuralları
birlikte uygulaması olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü, doğal aile
planlamasını, manstrüel sişkusun (adet sişkusu) fertil ve infertil dönemlerinde,
doğal belirti ve semptomları gözleyerek gebeliğin planlanması ya da gebeliğin
önlenmesi yöntemleri olarak tanımlamıştır.
Doğal Yöntemlerin Etkinliği %75’dir.
1. Servikal
Mukus Yöntemi (Rahim Ağzı Salgısı)
Kadın vajinadaki salgıyı kontrol
eder. Gözlemini ve salgının eldeki hissini her gün kaydeder. Ovülasyon
(yumurtlama) yaklaşırken mukus artar, incelir ve rengi berraklaşır. Daha
elastik ve kaygan olur. İki parmak arasında yavaşça uzatılabilir. Bu tür
mukus spermlerin yaşamsını ve yumurtaya doğru ilerlemesini sağlar. Ovülasyondan
önce ve sonraki dönemlerde mukus azalır ve yapışkan bir hal alır. Vajen
kuru hissedilir. Mukusun arttığı bu dönemde cinsel perhiz yapılır.
2. Bazal
Vücut Isısı Yöntemi
Ovülasyondan sonra salgılanan pregesteron
hormonu ısı arttırıcıdır. Yeni vücut ısısını 0,2 ?C ile 0,5 ?C arasında
yükseltir ve bir sonraki menstrüasyona kadar yüksek ısıda tutar. Bu yükselişe
termalleşme denir ve bu da bazal vücut ısısı yönteminin temelidir. Ovülasyon
denime, vücut ısısını izleyerek saptanabilir.
Cinsel perhiz, menstrüel kanamanın
ilk gününden, ısı artışının saptandığı 3. günün sonuna dek sürdürülmelidir.
Isı çizgisinin üstünde 3 ısı kaydedene kadar beklenmelidir. Bir sonraki
menstrüel kanama başlayana kadar cinsel perhize ara verilir.
Bu yöntem tek başına kullanılmamalıdır.
Servikalmukus ve/veya servikal palpasyon (elle muayene) yöntemleri ile
birlikte kullanılmalıdır.
3. Servikal
Palpasyon (Rahim Ağzını Parmakla Muayene) Yöntemi
Kadın kendi kendini elle muayene
ederek, servikal (rahim ağzı) kenarındaki değişiklikleri tanımlayabilir.
İnfertil (güvenli) dönemde serviks,dış ağzı kapalıdır ve elle kolayca ulaşılır.
Yaklaşan yumurtlama (ovülasyon) ile birlikte ostrojen harmonu düzeyi yükseldikçe
serviks yumuşar. Yukarı doğru çekilir ve dış ağızı açılır. Ovülasyondan
ortalama 4-5 gün nce yumuşamanın başlaması belirgin hale gelir. Elle rahim
ağzı daha zor ulaşılır bir hal alır ve ele gelince de yumuşaktır. Eşler
servikste ilk değişikliklerin belirlendiği andan, serviksin kolayca hissedildiği,
sert olduğu ve ağzının kapalı olduğu zamana kadar cinsel ilişkide bulunmamalıdır.
4. Takvim
Yöntemi
Kadının bir periyodu 30 gün kabul
edilirse ovülasyon adetin başlangıcından 16-18 gün sonradır. Buna göre
adetin başladığı gün birinci gün olursa, adetin başlangıcından sonraki
14 ile 21. gün arası döllenme için en riskli dönemi oluşturmaktadır. Bu
dönemde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Menstrvel sişkusun süresinin tam
bilinememesi ve bir çok nedenden de etkilendiği için güvenli bir yöntem
değildir ve kullanılmamalıdır.
5. Geri Çekme
Cinsel ilişki sırasında erkeğin cinsel
organının, boşalmadan önce vajenden çıkartılıp, meninin vajen dışına boşaltılmasıdır.
Başarı oranı %75’dir. Başarı ile uygulandığında bile kadında ve erkekte
psikolojik ve fizyolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
6. Vajinal
Yıkama
Bazı kadınlar, vajina duvar ve kanalındaki
spermleri yıkayıp atma düşüncesi ile cinsel ilişkiden hemen sonra vajinayı
su ile yıkamanın gebeliği önlediğine inanır. Bu yöntem doğum kontrol yöntemi
olarak tamamen etkisizdir. Çünkü spermlerin birkaç saniye içinde servikal
mukusa geçebilirler.
B- Emzirme
ve Gebeliğin Önlenmesi
Adet kanaması olmadıkça emzirmeyle
gebelikten korunma yöntemi olarak tanımlanan bu yöntem özellikle doğumdan
sonraki ilk aylarda, süt veren kadınların, belli koşullarla doğal olarak
doğurgan olmadığı düşüncesine dayanır. Emzirmenin her koşulda gebelikten
korumadığı bilinmelidir. Belli koşullarda ve belli süre için emzirme ile
korunabilinir. En fazla 6 ayı düzenli emzirme ve adet görülmemesi koşullarında
emzirme, kadının bu dönemde yeniden ovülasyona ve adet görmesini geçiktirir.
Etkinliği %85’dir.
C- Bariyer
Yöntemler
Spermin rahim boşluğuna geçmesini
engelleyerek gebelikten korurlar. Bariyer yöntemleri güvenlidir, yan etkileri
yoktur, birlikte kullanımı etkinliklerini arttırır. Kondom (prezervatif),
dioatrem ve spermisitler bu yöntemlerdendir.
1. Kondom
Cinsel ilişki sırasında penise takılan
bir kauçuk kılıftır. Spermin vajinaya girmesini engeller. Sperisitler ile
birlikte kullanılması etkinliğini arttırır. Doğum kontrolü dışında, AIDS
ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını önler.
2. Diyafram
Diyafram rahim ağzını örten, kenarları
daha sert, kauçuk bir araçtır ve servikal açıklığa uygulanan spermisit
jel ya da krem ile birlikte kullanılır spermisit madde diyafram tarafından
fiziksel olarak engellemeyen spermleri öldürür.
3. Spermisitler
Vajinal spermisitler, spermlerin
servikse ulaşmadan etkisiz hale getirilmeleri için vajinaya konur. Köpük,
tablet, krem şeklinde bulunurlar. Diğer doğum kontrol yöntemlerine göre
etkinliği daha azdır. Etkinliğini artırmak için kondom veya diyafram ile
birlikte kullanılmalıdır.
D-Oral Konto
Septitler (Doğum Kontrol Hapları)
Doğum kontrol hapları şunlardır;
- kombine doğum kontrol hapları
- Yalnız prefesteron içeren haplar
(mini haplar)
- Ertesi gün hapı
1. Kombine
Doğum Kontrol Hapları
Çok güvenilir bir doğum kontrol yöntemidir.
Östrojen ve progesteron hormonları birlikte bulunur. Ostrojen, yumutlamayı
(ovulosyonu) baskılar ve döllenmiş yumurtanın gelişmesini engeller. Progesteron
rahim ağzı sıvısının azaltıp kıvamının artmasına neden olarak spermlerin
geçişini engeller. Etkinliği%99,9’dur. En etkili yöntemdir. Her gün hormon
içeren haplardan bir tane alınır. Kullanımı kolaydır. Yumurtalık ve rahim
kanseri riskini azaltır, iyi huylu meme hastalıklarını azaltır. Kemik erimesi
riskini azaltır. Hap kullanmaya son verdikten sonra doğurganlık yeteneği
tekrar devam eder. Kullanmaya başlamadan önce gebelik testi ile gebelik
olup olmadığı saptanmalıdır. Meme kanseri, kan pıhtılaşması olanlarda,
kalp hastalarında, karaciğer hastalarında kullanılmamalıdır. 6 aylıktan
küçük bebek emzirenlerde, sigara içenler, şeker hastalığı, yüksek tansiyon,
migren, depresyon tanısı olanlarda ise kontrol altında kullanılmalıdır.
2. Yalnız
Progesteron İçeren Haplar (Mini Haplar)
Ostrojen içermezler ve kombine doğum
kontrol haplarına göre daha az progesteron içerirler. Kadında doğal olarak
oluşan rahim ağzı sıvısını kalınlaştırarak spermin geçişine engel olur
ve yumurtlamayı %50 oranında engeller. Etkinliği %96’dır. Her gün aynı
saatte alınmalıdır. Emziren kadınlarda kullanılabilir. Ostrojenin yan etkilerinden
dolayı kombine doğum kontrol hapı kullanmayan kadınlarda kullanılabilir.
3. Ertesi
Gün Hapı
Ertesi gün hapı doğum kontrol yöntemi
değildir. Korumasız cinsel ilişkiden sonra, sürdürülmesi kesinlikle istenmeyen
gebeliklerin, döllenmiş yumurtanın rahim yüzeyine yerleşmesinden önce önlenmesidir.
Tecavüz gibi zorunlu durumlarda başvurulan bu haplar, kullanacak olan kişiye
marka belirtilmeden ve paketinden çıkarılarak verilmelidir.
E-Enjete
Edilen Doğum Kontrol İlaçları
Pregesteron içeren ilaçlardır. Ovülasyonu
(yumurtlama) engeller. Ayrıca, spermin rahime girmesini engelleyen kalın
bir servikal mukus da oluştururlar. 3 ayda bir kullanılırlar. Geçici kontrosptit
yöntemlerinin en etkililerinden biridir. Adet düzensizlikleri yapabilir.
Yumurtalık kanserine karşı da koruyucudur. Ciddi bir tıbbi sorunla karşılaşılmadıkça
süresiz kullanılabilir. Hamile olan, karaciğer hastalığı, damarlarında
pıtılaşma, meme kanseri, nedeni bilinmeyen kanamalarda kullanılmamalıdır.
F-Deri Altı
İmplantleri
Beş yıl süreyle korunma sağlayan
etkili, uzun süreli ve geri dönüşümlü bir doğum kontrol yöntemidir. Yapay
hormon içeren yumuşak silikondan yapılmış altı ince ve esnek kapsül kadının
üst kolunun iç kısmında derinin hemen altında küçük cerrahi bir girişimle
yerleştirilir vücuda yavaş yavaş hormon salgılar. İçinde prefesteron hormonu
ovülasyonu (yumurtlama) baskılayarak ve servikal mukusu, sperm geçişini
engelleyecek biçimde kalınlaştırıp azaltarak gebeliği önler. En etkili
doğum kontrol yöntemlerinden biridir gebelerde. Karaciğer hastalığı damarda
pıhtılaşması olanlarda meme kanserinde kullanılmaz.
G-Rahim İçi
Araçlar (RİA)
Günümüzde RİA, dünyada en yaygın
olarak kullanılan geri dönüşümlü, uzun süre etkili doğum kontrol yöntemidir.
Türkiye’de en çok Bakır T390A RİA kullanılır. Şekli T harfine benzer.
RİA rahim içine yerleştirilir, genellikle
bakır ya da bir steroid hormon içeren, küçük plastik bir cisimdir. RİA
spermin üst genital yollara ulaşmasına, yumurtanın (ovum) hareket etmesine
engel olarak döllenmeyi engeller. Cinsel ilişkiyi etkilemeyen, güvenli
ve çok etkili bir yöntemdir. Emziren kadınlar içinde uygundur.
RİA çıkarılıncaya kadar rahimde durur.
Kendiliğinden düşerse vajinadan atılır. Rahim ağzında yara ya da kansere
neden olmaz. Yerinde olup olmadığı klavuz ipi yoklanarak anlaşılır. 8 yıl
kadar kullanılabilir. Cinsel yolla bulaşan (AİDS gibi) hastalıklara karşı
koruma sağlamaz.
Kadının hamile olmadığından emin olunduğunda
adet süresi boyunca herhangi bir zamanda uygulanabilir.
H-Gönüllü
Cerrahi Sterilizasyon
Gönüllü cerrahi sterilizasyon (kısırlaştırma)
bütün dünyada kabul gören ve giderek yaygınlaşan bir aile planlaması yöntemidir.
Baka çocuk istenmeyen ve doğurganlıklarını sona erdirmek isteyen çiftler
için en güvenli yöntemlerden biridir. Doğurganlığı kalıcı olarak sona erdiren
18 yaşını doldurmuş olan herkese rızası ile, evliyse eşinin de onayı alınarak
işlem yapılabilir. Kadında tüp ligasyonu (tüplerin bağlanması), erkekte
vazektemi (sperm kanallarının bağlanması) şeklinde yapılan işlem, eğer
istenilirse mikro cerrahi yöntemler ile düzeltilip, geriye dönüş de sağlanabilir.
Ancak tekrar bu düzeltme işlemleri çok pahalı, zaman alıcı ve kesin sonuç
garanti edilemez. Kadında tüp ligasyonu (tüplerin bağlanması) cinsel işlevleri
etkilemez. Her iki tüp bağlandığı için yumurtalıktan gelen yumurta rahime
ulaşamaz ve döllenmede engellenmiş olur.
Erkekte uygulanan vazektemi (sperm
kanalının kesilip bağlanması) yönteminde spermin mekanik olarak dışarı
ulaşması engellenmiş olur. Erkekte cinsel istek ve tenksiyonlar yönünden
bir bozukluğa neden olmaz. Geri dönülmesi güçtür, kalıcı bir yöntem olarak
kabul edilmelidir.
YAZININ BAŞINA DÖN
|